Hürriyet.com.tr 15.04.2019 tarihli haberinde yeni kripto paranın geldiğini şöyle duyurmuştu:

Uluslararası Para Fonu (IMF) ve Dünya Bankası, kripto para birimleri ve altında yatan blockchain teknolojisini araştırma amacıyla kripto para benzeri bir kripto para birimini piyasaya sürdü.

The Financial Times’ın haberinde IMF ve Dünya Bankası’nın Learning Coin (Öğrenme Coin’i) adıyla piyasaya sürdüğü kripto para biriminin gerçek bir değeri olmadığı ve kurumların söz konusu teknolojileri daha iyi anlamalarına yardımcı olacak bir araç olarak geliştirildiği belirtildi.  

Aslında yapılan laf salatasına kanmazsanız şu deniyor: Piyasada bulunan kripto paraların bir ömrü var. Siz kumda oynarken asıl sanal para biriminin alt yapısını hazırlıyoruz. Bu para birimi duyurusundan çok kısa süre sonra Covid 19 Çin’de kendini gösteriverdi. Önce Dünya Sağlık Örgütü “La get! Ne salgını? Salgın malgın yok, normal bir grip. Abartmayı ne çok seviyorsunuz yaaa!” dedikten bir süre sonra gerçekleri hep beraber gördük.

Artık laboratuvarda üretildiği kesin olan virüsün yayılması için bir süre beklenildi ve öyle de oldu. Kısa süre içinde virüs Çin’den önce bir İranlı ile Şiaların kutsal kenti Kum’a uğradı ve burada yayıldı. Sonra Güney Kore’de bir dini topluluk içerisinde yayıldı derken Müslümanların kutsalı Kabe salgın nedeniyle kapatıldı. Avrupa’da ise virüs Hristiyanlığın merkezinin bulunduğu İtalya’da yayılmayı seçti.

Bizler evlerimize kapandık ve salgınla mücadele etmeye çalıştık ancak ülkelerin ekonomileri böylesine bir durgunluğu kaldıramazdı. Zira tüm sistem tüketmek hatta daha üretilmeden tüketmek üzerine kurulu idi. Son 10 seneye bakıldığında insanlar üretilmemiş ürünleri resimlerine bakıp satın alır hale geldiler. Tabii Korona gelince, temel ihtiyaçlar hariç kimse bir şey almayınca üretim kökünden durdu. Burada Siyonizm’in Truva atı IMF koşa koşa yardıma geldi.

Türkiye’de de basına yansıyan bilgilere göre 116 ülke Korona nedeniyle IMF’ye başvurmuş. IMF borç verirken özellikle Afrika ülkelerinden ilginç taleplerde bulunmuş. Yorum yapmadan üç isteği yazıyorum:

  1. Elektriksiz Köylere elektrik gelecek. (İnternet ve 5G ulaşmalı!)
  2. Tüm çocuklar aşı yaptıracak. (Gates şeytanı orada zaten!)
  3. Her aileden en az iki kişi sonradan gelecek chip teknolojisini kullanmayı kabul edecek.

Tüm insanlığın bilinçlerini 5G ile kontrol altına almak istediklerini bir önceki yazıda kaleme almıştık. Okumayanlar buyurunuz efendim: link

Hadi la oradan, ben paramı virmemmm!

Peki, zihinler böyle kontrol edilirken bir şeyi es geçmiş olabilirler mi? Para!  Siz parası olan ve istediği gibi kullanan bir köle gördünüz mü? Onlar da işte bunu “Sanal Para” ile gerçekleştirmek istiyorlar. Sanal para demişken “Bitcoin’den köşeyi döneceğim.” diyenler burada mı? Onlara bir bölüm yazalım ve ayrıca Bitcoin’i geleceğin para birimi sananlar da böylece uyanırlar belki!

2000’lerin hemen başında kodu yazılmaya başlanan Bitcoin, 2008-2009’a gelindiğinde piyasaya sürüldü. Bitcoin hakkında bilinmesi gereken en temel bilgi, tarihin en iyi keriz avını yapmak için tasarlanması. Bitcoin denildiğinde kurucusu olarak karşınıza bir isim çıkıyor: Satoshi Nakamoto. Kim olduğu hala bugün dahi bilinmiyor ya da öyle biri yok! Düşündüğünüzde sistemi kuran kişiyi dahi bilmediğiniz bir saadet zinciri aslında. Benim yaşımda olanlar (35, henüz o kadar yaşlanmadık.) Titan Saadet Zincirini hatırlarlar. Resme 10 saniye baktığında o yıllar bir sürü insanı kandıran Kenan Şeranoğlu’nu hatırlıyorsun değil mi?

İşte bu saadet zincirinin kurucusu ve insanları aynı yolla kandıran Kenan dayı da Bitcoin’in teknolojik bir tokat operasyonu olduğunu söylüyor. İnanmıyorsan aha dayıya sor:

Sen misin La Bitcoin’in Mucidi? Sınırlı Para mı olur ulan!

Kimilerine göre Japon olan kimilerine göre ise Bitcoin yazılımını kusursuz bir İngilizce ile yazdığı için İngiliz olduğunu iddia ettiği kişinin kim olduğu bilinmiyor. Peki, kim olduğunu bilmiyoruz, anladık. Bu sanal para yeni dünyanın kripto para birimi olabilir mi? Mümkün değil. Yedi buçuk milyar insanın yaşadığı ve kağıt paranın kullanılmayacağı bir dünyada Bitcoin ortak para olamaz. Zira kodu yazanlar bu para biriminin sınırını 21 milyon olarak belirlemiştir. Bu noktaya gelindiğinde ise para sadece Bitcoin hesabı olanlar arasında çekirdek almak için gezer durur!

“Note that this constant is not the total money supply, which in Bitcoin currently happens to be less than 21,000,000 BTC for various reasons, but rather a sanity check.”

Yani:

“Bu sabit değer toplam Bitcoin arzı değildir. Daha çok, Bitcoin çeşitli sebeplerden ötürü 21 milyondan az olması gerektiği için kontrol mekanizması olarak kullanılmaktadır.”

Hiçbir merkezi olmayan ve Blockhain denilen hesap defteri denilecek bir sistemle işlem yapan Bitcoin dünya üzerindeki hiçbir devletin kontrol edilememesi dışında tüm insanlığı köle yapmak isteyenlerin işine gelmez!

Parayı basan, kontrol eden belli değil ve bir sınırı var. Buraya kadar anladık. Peki, kimlik bilgileri? Para sahipleri ya da transfer edenler arasında kimlik bilgisine ihtiyaç yoktur. Hesap sahibi bir dijital cüzdan oluşturduğu an “1EuVgcGCda44bYDTk1uGkBNTEr1JZPWMbe” benzeri bir dijital cüzdan numarasına sahip olur ve işlem bu numaradan yürür. Bu numaralar size tanıdık geldi mi?

Elon Musk ve eşi Grimes, Instagram’dan yaptığı açıklamayla yeni doğan bebeklerinin ismini değiştirdiklerini ve artık çocuğun adının “X Æ A-12” olmadığını açıkladı.

Artık bu soytarılara göre efendilerin kölelerinin ismi değil numaraları olacak! Bunu da kendileri çocuklarından başlatarak gözümüze sokmak istiyorlar.

Neyse, konumuza dönelim. Bitcoin’de hiçbir kimlik verisi kaydı tutulmaz.  Kimse e-posta adresi ve benzeri bilgilerini sisteme girmezse rakamlar arasında dolaşıp duran bitcoincikler dışında kayıt bulunamaz! Sadece Bitcoin de değil, şuan piyasada işlem gören 1300’ün üzerinde sanal para için de bu esaslar geçerlidir. Kripto paralar merkez bankaları kontrolünde değildir ve varlıkları da gerçek değildir. Bilgisayar ağı ile işlem gören bir para biriminden söz ediyoruz. İşte icat eden, basan ve kaydı olmayan bu para birimine yatırım yapanlar Big Reset’ten sonra sokakta beş taş oynarlar!

2021 Davos: Great Reset

Reset, Türkçe’ye sıfırlamak olarak çevrilebilir ancak herkes bir kere bilgisayara virüs bulaşınca “Ulan şuna bi reset attırayım da kendine gelsin.” demiştir değil mi? Peki, akıllı insanlar resetten önce ne yaparlar? Verilerini başka bir yere aktarırlar ki silinmesin.

Her sene İsviçre’nin Davos kentinde toplanan Siyonistler o yıl dünyada neler yapılması gerektiğini emir erlerine buyururlar. O tasmalı soytarılar da kendi ülkelerine dönüp tek tek bunları sanki çok müthiş şeylermiş gibi uygulamaya çalışırlar. 2021 Davos’un başlığı ise “Great Reset”.

Sanal para birimlerinin ve tüm banka verilerinin sıfırlanması ve yeni bir para birimine geçileceği her yerde konuşuluyor. Bunun için salgınlar ile çökme noktasına gelen ekonomilerin daha kötü olmasını hedefliyorlar ve uzmanlar yeryüzünde oluşacak ısınma sonucunda 2021-2025 arası ekilen alanların bitmeyeceği ve kıtlık gelebileceği uyarısını yapıyor! Aslında bu bir planın zihinlere işlenmesi. Zira 2011’de dünyanın tahıl ambarı Rusya’da bir kuraklık ortaya çıktı! O yıl ekili alanların üçte biri ekin vermedi. Bunun sonucunda Rusya beş milyon ton tahıl ithal etmek zorunda kaldı. Rusya lideri Putin bunun bir Haarp saldırısı olduğunu ilan etti!

Demek ki önce ekonomileri bozmak için bir virüs yaydılar. Ardından insanlığı kıtlığa itecekleri bir saldırı planlıyorlar. Bunun sonucunda ise tüm merkez bankalarından altınlar istenip sanal paraya geçiş mecburiyeti şartı koşulacak! Peki, tüm para sanala geçtiğinde korkunç plan nedir?

Kendi çıkarımlarım ile yeryüzünün elektromanyetik alanına yapacakları bir saldırıyı meteor çarpması olarak insanlığa lanse edecekler. Bu durumda işte tüm veriler, elektronik aletler, arabalar, motorlu taşıtlar vb çalışmayacak. Ardından kendi teknolojilerini kabul etmeyenler sistemin dışına itilecek. Zira onlar her şeyi resetlerken tüm verileri de depolamayı ihmal etmiyorlar.

Tüm bunlar planlanırken bizlere düşen uyanık olmak ve hakiki manada ucuz siyasi tartışmaları bir kenara bırakmaktır. Bugün ABD ve Çin diye iki gücün var olduğu yalanıyla kandırılıyoruz. Bundan 50 sene önce de SSCB ve Amerika vardı! Bunlar bir elin parmakları. Siz varsınız ve onlar. Eğer hakikati aramazsanız ve basit siyasi tartışmalarda boğulursanız sonunda “efendiler ve köleler” düzenine mecbur kalacaksınız.

Haritadaki mavi daireler Çin tarafından finanse edilen binlerce projenin yerini tam olarak gösteriyor. Daha büyük mavi daireler ise milyarca dolarla ifade edilen mega projeleri temsil ediyor.

Sanal paranın tek elden yönetildiği ve çip vasıtasıyla kullanıldığı düşünüldüğünde devletlere gerek kalıyor mu? Sizi cezalandırmak da vergi almak da dahası zengin etmek de onların elinde olacak. Eğer yeni sistemin uslu çocuğu olursanız dilediğiniz kadar çipiniz olacak. Yok isyan ederseniz dağlarda kaçak yaşamak zorunda kalacaksınız.

Amerikan Başkanı Trump’ın dahi tweetlerini engelleyen ve silen grup, sizlere nasıl bir özgürlük vaat ediyor olabilir? Bunun üzerine beş dakika düşünmek her şeyi anlamaya yeter.

Herkesin izlediği Black Mirror dizisinden iki sahneyi aşağıya koyacağım. İzleyenler belki ne demek istediğimi daha iyi kavrarlar.

Kaçış olmayan robot : https://www.youtube.com/watch?v=GM3GM299orc

Çip nedir: https://www.youtube.com/watch?v=0ewhS2W3ik8